Dövmenin Yolculuğu

Peki dövmenin ilk yolculuğu nerelerden başlamış bir bakalım. Yeni Zelanda’da savaşçı ruha ve yüz dövmelerine sahip maoriler, moko denilen yüz dövmeleri uyguluyormuş. Bu dövmenin kökeni 2000 yıl öncesi Polinezya ya dayanıyor. Geleneksel maori tasarımında kıvrılan çizgiler ve spiraller doğadan ilham almış ve her tasarımın kendine has anlamı var. Her moko onu taşıyan kişi, ailesi ve statüsü hakkında ayrıntılı bilgi aktarıyor. Moko kadınlar için güzellik, erkekler için savaş simgesiymiş. Geleneksel maori yöntemine göre bu dövmeleri yapmak için düz uçlu bir keski kullanılıyor ve bu keski ile yüze şekil kazınıyormuş. Yara iyileşince tekrar açılıyor. Sonra yara şekilleniyor, içi bitki özleri ve korumdan oluşan mürekkep ile dolduruluyormuş. Uygulanış biçimi şimdiye kıyasla adeta bir işkence.

1700’lü yılların sonlarında maorilerin yaşamı İngilizler’in güney pasifiye gelmesiyle değişmiş ve batılılar dövmeyle ilk kez karşılaşmış. Vücut dövmeleri sonraları bu moko denen yüz dövmelerinden evrimleşmiş. Maorilerin moko dövmeleri yabancı savaşçılara eşsiz geldiği için savaşta öldürülenlerin başlarını mumyalıyor hatıra olarak saklıyorlarmış. Hatta mokoları olan maorilerin başları kasten kesilip ya silahlarla takas ediliyor ya da Avrupalılara satılıyormuş. Ve tabi ki bütün bunlardan sonra moko sanatı sona ermiş.

Polinezya’nın kuzey ucu Hawai Adaların’da ise dövmeler insanların toplumdaki rollerini belirliyormuş. Kim olduğunu, ne yaptığını, kazandığı savaşları. Dövmelerin insanı fiziksel zararlardan ve kötü ruhlardan koruduğuna inanıyorlarmış.Dövmeleri yapmak için ise kuş gagası, balık yüzgeci,domuz dişinden yapılmış 35-40 dişi bulunan nifo adı verilen kemikten çubuklar kullanılırmış ve elle vurularak uygulanırmış. Orada ise buna tatu denirmiş.

Japonya da ise dövme yaptırmak yasa dışı bir olay haline gelmiş çünkü yakuza adında bir Japon mafyası kendilerine özgü dövme yapıyormuş. Dövmeler vücudun tamamını kaplıyor vücut giysisi gibi görünüyormuş. Onun için dövme yaptırmak korku, şiddet, üzüntü kaynağı olmuştu. Yakuza Japonya’da günümüzde hala bir örgüt olarak devam etmekte. Yakuza tarihi 1600’lü yıllara kadar uzanıyor. Yakuza mensupları kendilerini bir tür şövalye örgütü olarak görüyor ve samuray olarak adlandırıyor. Günümüzde Yakuza mensuplarının sayısının 80 – 150 bin arasında olduğu söyleniyor.

Arizona’da hapishanede sağlık riskine ve yasak olmasına rağmen dövme yaptırılıyormuş. Bunlar korku ve nefret anlamları taşıyor ve çeteleri temsil ediyormuş. Suçlular bir çetenin dövmesini yaptırabilmek için bir başkasını ya öldürmeli ya da saldırmalıymış. Çete üyesi olmadan o çetenin dövmesini yaptırmak ölümle sonuçlanabilir, yapılan dövme gerekirse deri yüzülerek çıkartılırmış. Dövme yaptırmak hapishanede yasak olduğu için mahkûmlar kendi imkânlarıyla gitar teli, gerçek mürekkep, volkmenin veya fön makinesinin motoru, kablo gibi malzemeler kullanarak dövme yapmışlar. Buradaki dövmeler kişinin kim olduğu, hangi suçu işlediği gibi özellikleri yansıtıyormuş.

Teksas’ta ise 1800–1920 yılları arasında kadınlar ve erkekler vücutlarını dövmelerle kaplattırıp sirk gösterisi yapıyorlarmış. Bunlardan en ilgi çekeni Amerikan sirk sanatçısı kertenkele adam adında biriymiş. Vücudunun her yerinde yeşil sürüngen dövmeleri varmış ve bu dövmelerin 700 saatte tamamlandığını söyleniyor. Bu dövmeler kertenkele adamın yaşam deneyimlerini ifade ediyormuş.

Güney California’da deniz askerlerinde dövme yaptırmak gelenek halini almış. Askerler moto denilen motivasyon dövmeleri yaptırıyormuş. Birçok çatışmadan sonra sağlam çıkan askerler hatıra, onur, koruma, anıyı yaşatmak gibi nedenlerle dövme yaptırıyormuş. Amerikan deniz kuvvetlerinde ya kalkanını yanında taşı ya da döndüğünde o seni taşısın anlamında dövmeler yaptırılıyormuş. Bir de aşama dövmesi dedikleri bir şey varmış o da denizde özel bir olay yaşanırsa yaptırılırmış. Ayrıca denizciler ayaklarına domuz ve horoz dövmeleri yaptırıyorlarmış. Bunların denizcileri boğulmaktan kurtardığını ve uğur getirdiğini düşünüyorlarmış.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir